loader
PAL DOĞA
Radyo Listesi
  • Pal Doğa
    Türküler
  • Pal Fm
    Pop Müzik
  • Pal Nostalji
    Nostalji Müzik
  • Pal Station
    Sadece Hit Müzik!
  • Hedef Radyo
    TEMATİK

Bende Saç Ağarmış

blog_img
YAZAR : PAL DOĞA

Bende Saç Ağarmış

  • Osman Bölükbaşı 1 Mart 1911'de o zaman Kırşehir Mucur'a bağlı Hasanlar köyünde dünyaya geldi. Babası Karacayurt Aşireti'nin bölükbaşısı Süleyman Bölükbaşı'nın sekizinci göbekten torunu Hacı Ahmet Bölükbaşı, annesi ise Kozaklı ilçesi Büyük Yağlı köyünden Hacı Hasan Ağa'nın kızı Fatma Hanım'dır. Bölükbaşı'nın anne tarafı Akkoyunlu Türkmenlerindendir.

    İstanbul Erkek Lisesi'ni ve Fransa'da Nancy Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümü'nü 1937 yılında bitirdikten sonra yurda dönmüş, İstanbul Kandilli Rasathanesi'nin müdürü Fatin Gökmen Hoca'nın yanında asistan olarak çalışmıştır. Bir müddet Haydarpaşa Lisesi'nde matematik öğretmenliği yaptıktan sonra 1945'de Ord. Prof. Dr. Fuad Köprülü'nün özel isteğiyle Demokrat Parti saflarında siyasete atılmış ve partinin genel müfettişi olduğu dönemlerde güzel hitabetiyle dikkatleri üzerine çekmiştir.

    Kamuoyunda "Anadolu fırtınası" adıyla ün yaptıktan bir süre sonra Demokrat Partinin gidişatını beğenmeyerek bazı arkadaşlarıyla birlikte partilerinden istifa ederek 1948 Millet Partisi kurucuları arasında yer almıştır. 1950 yılında yapılan genel seçimlerde Millet Partisi 22 ilden aday göstermesine rağmen bu adaylardan sadece Osman Bölükbaşı Kırşehir'den milletvekili seçilmiştir.

    Bu parti 1953'te Demokrat Parti'nin ağır baskısı altında olan mahkeme kararıyla kapatılınca Bölükbaşı bu kez Cumhuriyetçi Millet Partisi'ni kurdu ve bu partinin genel başkanı oldu. 2 Mayıs 1954 seçimlerinde yine Kırşehir'den milletvekili seçildi. Demokrat Parti hükümeti kendisine oy vermediği için Kırşehir halkını cezalandırdı ve uydurma bir gerekçeyle Kırşehir ilini 3 Haziran 1954'te ilçe yaptı. Köklü bir tarihi olan Kırşehir'i Nevşehir'e bağladı. Osman Bölükbaşı da 1957 seçimleri öncesinde hükümete hakaret gerekçesiyle dokunulmazlığı kaldırılarak tutuklanıp Ankara cezaevine kondu. Kırşehir'e ve kendisine haksızlık yapan iktidarı ve onun yöneticilerini Osman Bölükbaşı şu dizelerle hicvetmiştir:

    Sarmış bir taassup vicdanlar kara
    Siyaset açıyor durmadan yara
    Allahlaşmış haşa ikballe para
    Bu gidişin sonu karanlık dostlar

    Kardeşlik aradık nifakı bulduk
    Her gün biraz daha kin ile dolduk
    Huzuru kalmamış bir millet olduk
    Bu gidişin sonu karanlık dostlar

    Gözleri kaplamış hırstan bir perde
    Bulalım diyen yok deva bu derde
    Tecrübesiz kaptan dümenin nerde
    Bu gidişin sonu karanlık dostlar

    Ne var ki Kırşehir halkı, tarihte olduğu gibi bu baskılardan da yılmadı. Bayar ve Menderes'e çektikleri telgrafta "Bölükbaşı'nı milletvekili seçtirmezseniz bizde başımıza muhtar seçer yine size boyun eğmeyiz." diyerek kararlılıklarını göstermişlerdir. Kırşehir halkı yapılan seçimlerde hapiste yatan Osman Bölükbaşı'nı bir kez daha milletvekili seçti. Dokunulmazlık kazanan Bölükbaşı, Büyük Millet Meclisine 1957'de geri döndü. Cumhuriyetçi Millet Partisi 10 Ekim 1958'de Tahsin Demiray'ın başkanlığını yaptığı Köylü Partisi'yle birleşerek Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi adını aldı. Bölükbaşı bu partinin genel başkanı oldu.

    Renkli kişiliği, fiziki yapısı, kendine özgü tavır ve espirileriyle, halk arasında süratle itibar kazanan Osman Bölükbaşı, tek partili dönemden çok partili döneme geçişin verdiği heyecan fırtınası içinde, o gerçek bir fırtına gibi esiyor, "Sözünü dudaktan gözünü budaktan" esirgemeyip seçim kürsülerinde etkili ve coşkulu konuşmalar yapıyordu.

    İyi bir hatip olduğu kadar güçlü bir şair de olan Osman Bölükbaşı, Fransa'daki öğrencilik yıllarında Gastonya körfezindeki Biatris şehrinde Atlas Okyanusu'nu seyrederken ülkesinden uzak kalmanın hüznünü 'Dalgalar' adlı şu şiiriyle dile getirmiştir:

    Hisler tabutundan kalktı dalgalar
    Ezeli ateşi yaktı dalgalar
    Gidelim beraber sonsuzluklara
    Bir mazi bu gönle aktı dalgalar

    Ölümden pervasız aşka susamış
    Külleri nar olmuş maziyi anmış
    Leylayı ağyarin kolunda sanmış
    Hislerin mahşeri bu gün dalgalar

    Ezelden ebede bir name olsan
    Ben gibi sevdanın bağrına dalsan
    Aşkın dilberinden bir buse alsan
    Söner mi bağrında ateş dalgalar

    Sermiş saçlarını nurdan tül gibi
    Bakıyor uzaktan sanki el gibi
    Dikeni bağrında gonca gül gibi
    Mehtaba kolunu uzat dalgalar

    Vursan da başını kayaya taşa
    Çırpına çırpına dövünsen boşa
    Hissizdir şu alem döktüğün yaşa
    Kimse göz yaşım silmez dalgalar

    Bir seçim konuşmasında, kendisini dinlemek için meydanları dolduran coşkulu kalabalığa "Sap samanınız çok ama daneniz yok" diyerek halkın kendisini çok sevmesine rağmen partisine oy vermediğini ince bir üslupla hicvetmiştir. Yine bir toplantıda partisinin saflarında milletvekili seçilenlerin,seçildikten sonra partiyi neden terkettikleri sorusunu, "Kırşehir'de kurt postuna bürünenler Ankara'da aslına dönüyor" diyerek cevaplamıştı. Bazı insanların sadakatsizliği, gönlünde fırtınaların kopmasına neden olduğu için, şu şiiri yazmıştır:

    Bende saç ağarmış gönül tüter mi
    Pür olmuş sinemde çiğdem biter mi
    Virane yerlerde bülbül öter mi
    Geçelim güzelim gel bu sevdadan

    Taze bir çiçeksin bahar istersin
    Tüleyen bülbülsün gülzar istersin
    Gönlü ateş dolu bir yar istersin
    Geçelim güzelim gel bu sevdadan

    Sen taze ben geçkin güzelim olmaz
    Genç gönül kadehi benimle dolmaz
    Ben hazanı gördüm baharım olmaz
    Geçelim güzelim gel bu sevdadan

    Osman Bölükbaşı'nı hayranlık derecesinde sevenler çoktu. Bunlardan biri de zamanın ünlü gazetecilerinden Eskişehirli Abdülkadir Gürol'dur. Bölükbaşı'nın hastalanması üzerine şu şiiri yazmıştır:

    Hasta duydum seni kanar yüreğim
    Dilimde teşbihsin anar yüreğim
    Pervanen misali yanar yüreğim
    Sağlık haberini sal Bölükbaşı'm

    Fışkırdın bağrından Anadolu'nun
    Takipçisi oldun gerçek yolunun
    Sendin siyasette ahlak kolunun
    Davacısı ol da kal Bölükbaşı'm

    Kırşehir ilindir köyün Hasanlar
    Bizi senin gibi yiğitler anlar
    Sendedir emsalsiz şerefler şanlar
    Sana anlatılır hal Bölükbaşı'm

    Biz diyoruz men sabere zafere
    Sahipsin gönüllü bin bir nefere
    Hazırız seninle kutsal sefere
    Seninle zehirler bal Bölükbaşı'm

    Yiğit Osman Kırşehir'in gülüdür
    Sana dil uzatan namert dölüdür
    İzinden yürümek Hakkın yoludur
    Sensin tutunacak dal Bölükbaşı'm

    27 Mayıs 1960 ihtilaliyle birlikte meclisin kapatılması nedeniyle milletvekilliği sona eren Osman Bölükbaşı, aynı yıl kurucu meclis üyesi oldu. 1961 seçimlerinde yeniden Ankara'dan milletvekili seçildi. Genel başkanı olduğu parti de TBMM'de 54 milletvekili ve 16 senatörle temsil edilir duruma geldi. Parti içinde baş gösteren görüş ayrılıkları üzerine Bölükbaşı 29 arkadaşıyla genel başkanı olduğu partisinden ayrıldı. Bu olayı kendisi şöyle hicvetmiştir:

    Kulluk ağır geldi dünyada kula
    Hürriyet aşkıyla düştük bir yola
    Sonunda leylamız gitti bir pula
    Bize kırgınlık ve kederi kaldı

    Çeşmi derunumda cuş etti seller
    Seherde açmadı o gonca güller
    Ahı feryadımdan coştu bülbüller
    Bize acısıyla elemi kaldı

    Eyvah ne füsunkar aşkı fazilet
    Bu yolda yürümek dönmek de bin dert
    Sinem şerha şerha cehennem cennet
    Bize narı cahim şulesi kaldı

    1962'de bir kısım arkadaşlarıyla birlikte yeniden Millet Partisi adıyla bir parti kurdu. Partisi 1965 başında kurulan Suat Hayri Ürgüplü'nün başkanlığındaki koalisyon hükümetine katıldığı ve dört bakan verdiği halde Bölükbaşı, Başbakan yardımcılığı görevini kabul etmedi. Partisi 1965 ve 1969 seçimlerinde, beklediği başarıyı elde edemedi. 1973 seçimlerine katılmayan Osman Bölükbaşı partisinden ve milletvekilliğinden ayrılarak politikadan çekildi. Kendisinin yazmış olduğu şu şiir o günleri anımsatır:

    Hürriyet bir Şirin ben Ferhat oldum
    Devirler boyunca boşaldım doldum
    Bir ömür yitirdim acep ne buldum
    Serapa harcanmış ömre yanarım

    Bir devri fazilet açılır sandım
    Rahmandır diyerek şeytana kandım
    Bu bir rüya imiş artık uyandım
    Serapa harcanmış ömre yanarım

    Fazilet yolunda çok çektim çile
    İkbale kul olup düşmedim dile
    Bulmadım vefayı dostlarda bile
    Serapa harcanmış ömre yanarım

    Osman Bölükbaşı'nın bu şiirine karşılık, kendisine hayranlık derecesinde bağlı olan bir ilkokul müdürünün yazdığı aşağıdaki şiir, onun ülke insanı tarafından ne, kadar çok sevildiğinin bir kanıtıdır:

    Siyasette mertlik örneği oldun
    Gönüller fethettin kalplere doldun
    Bir ömür harcadın şeref şan buldun
    Böyle bir ömre yanmamak gerek

    Fazilet uğruna çok savaş verdin
    Hak için çalıştın haksızlık gördün
    Madem ki uyanıp murada erdin
    Böyle bir ömre yanmamak gerek

    Hak için halk için çektinse çile
    Şerefin şöhretin gitmedi yele
    Her zaman gerçeği getirdin dile
    Böyle bir ömre yanmamak gerek

    Siyasi nüktede bir tane idin
    Davana inanıp bildiğin dedin
    Demokrasi için bir ömür verdin
    Böyle bir ömre yanmamak gerek

    Acı günler gördün mertçe yaşadın
    Zannetmem unutsun bu millet adın
    Şerefe kalırsa aldın muradın
    Böyle bir ömre yanmamak gerek

    Bir başka ozan tarafından yine aynı tarzda yazılmış şiirin dizeleri şöyledir:

    Dolambaçlı yolda doğru yürüdün
    Meclisin aslanı oldun çoğu gün
    Geride kalan şerefli bir ün
    Bölükbaşı'm size ikbal değil mi

    Fazilet yükünü az mı taşıdın
    Sana inanana önder baş idin
    Hak bildiğin yolda sanma şaşırdın
    Bölükbaşı'm bu da ikbal değil mi

    Kuvvetli mantığın doğru sözünle
    Yürekli maskesiz gerçek yüzünle
    Varmaya çalıştın en son menzile
    Bölükbaşı'm bu da ikbal değil mi

    Ne şeytana kandın Rahman diyerek
    Ne de yanıldın gaflet ederek
    Kime nasip oldu dimdik yürümek
    Bölükbaşı'm bu da ikbal değil mi

    Sanma ki ömrünü boşa harcadın
    Kendini daima halka adadın
    Gönüllere dolan haklı feryadın
    Bölükbaşı'm bu da ikbal değil mi

    Fazilet yolunda çektiğin çile
    Değerini bulmuş olmasa bile
    Kolay mı ikbale olmamak köle
    Bölükbaşı'm bu da ikbal değil mi

    Büyüklük timsali ey Bölükbaşı
    Daima gediğe koyardın taşı
    Yokluğuna akan gözlerin yaşı
    Bölükbaşı'm size ikbal değil mi

    Yukarıda da belirtildiği gibi 1957'de Demokrat Parti tarafından Osman Bölükbaşı hapse atılınca Kırşehir halkı bu olaya büyük tepki göstermiştir. Kırşehir Toklumen köyünden Âşık Seyfullah Değirmenci tepkisini aşağıdaki şiiriyle şöyle dile getirmiştir:

    Demirkırat sana vurdu kilidi
    Çırpınıp kilidi kır Bölükbaşı
    Zaptolunmaz Kırşehir'in yiğidi
    Seni susturması zor Bölükbaşı

    Böyle koç yiğide mapus neylesin
    Kırsın zincirleri aslan kükresin
    Çıksın meydanlara coşup söylesin
    Menderes'e bu iş ar Bölükbaşı

    Mediha Bölükbaşı muhterem bacı
    Karlı dağlar gibi sendeki acı
    Kırşehir halkı da sana duacı
    Her daim işimiz zar Bölükbaşı

    Sana ağlamadık kalmadı adem
    Evladın Deniz Gül tuttular matem
    Acım bölüşür şu cümle alem
    Koca dünya bize dar Bölükbaşı

    Sen hiç düşünme Deniz'le Gül'ü
    Onlar has bahçenin bir çift bülbülü
    Hep yasını çeker Kırşehir ili
    Yağdı başımıza kar Bölükbaşı

    Destanını söyler Aşık Seyfullah
    Düşmanına etmez asla eyvallah
    Zalimin bendini hep yıkar Allah
    Mazlumların ahı var Bölükbaşı

    22 yıl milletvekilliği, 16 yıl parti başkanlığı olmak üzere 28 yıl siyaset yaptıktan sonra kendi tabiriyle "Sinei millete dönen" Osman Bölükbaşı, siyasetten çekilmesine rağmen yine de ülke sorunları ile ilgilenmeye devam etmiştir. Yaşlılığı itibariyle sağlığı giderek bozulan Bölükbaşı, Ankara Numune Hastanesi'nde uzun süre tedavi görmüş, durumunun ağırlaşması üzerine İbn-i Sina H. Reanimasyon Bölümüne kaldırılmış, ancak kurtulamayarak, 06.02.2002 Çarşamba günü sabahı saat 05.30'da hayata gözlerini yummuştur. Osman Bölükbaşı, 08.02.2002'de uzun yıllar mücadele verdiği TBMM'de yapılan merasim ve Kocatepe camiinde kılınan öğle namazını mütakip kalabalık bir halk topluluğu tarafından Cebeci Asri Mezarlığında toprağa verilmiştir. Böylece Türk siyasi hayatının en mücadeleci, yeri kolay kolay doldurulamayacak renkli siması, 91 yıllık ulu çınar yıkılmış oldu.

PAL FM Bir ÇAM GRUP Firmasıdır.


© 2025 ALTIN YAPIM FİLM ORGANİZASYON VE BİLİŞİM A.Ş. Telif Hakları Saklıdır.